Tutunacak dal ararken taraftarı olduğu Beşiktaş’ın tekerlekli sandalye takımının basketbol maçını izlemeye gider ve aldığı teklif ile hayatı değişir. Seyirci olarak gittiği maçtan oyuncu olarak çıkar.

Ailede karne sevinci vardı. Kastamonu’da lise okuyan kızları okulunu başarıyla bitirmiş, tüm aile karne töreni sonrası İstanbul’a doğru yola çıkmıştı. Ancak talihsiz bir kazada ailenin üç ferdi hayatını kaybetti. Okulunu yeni bitiren Yasemin Can Güler ise kaza sonucu tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. Yaşadığı şoku atlatmasında en büyük destekçisi amcası oldu Yasemin’in. Yine onun teşviki ile basketbola başladı.

Türkiye Tekerlekli Sandalye Süper Ligi takımlarından Beşiktaş’ın tek bayan sporcusu Yasemin Can. Tam bir Beşiktaş âşığı. Kaza sonrası mahkûm olduğu tekerlekli sandalyeyi kaderi olarak görmemiş. Tutkunu olduğu Siyah Beyazlı takımın tüm maçlarını takip etmeye çalışmış. İnönü Stadı’nda gittiği ilk maçta hayranı olduğu İlhan Mansız’ın formasını almış. Basket maçlarını da takip eden Can, engelli kartı olmadığı için salona alınmamış. Güvenlik görevlilerine maçı izlemek istediğini anlatırken Beşiktaş Tekerlekli Sandalye Takımı’nın Menajeri Erdem Göksel, “Seni izleyici değil sporcu yapalım.” diyerek takımın antrenmanlarına davet etmiş. Böylece artık izleyici olarak değil sporcu olarak gitmeye başlamış salona. Antrenmanlarda ve maçlarda 11 erkek arasında gösterdiği başarı ile her zaman alkış almış. 8 senedir de Siyah Beyazlı formayı terletiyor Can. Takımda gösterdiği başarı milli takım hocalarının da dikkatini çekmiş ve ay yıldızlı formayı giymiş. İlk milli maçını ise unutamıyor ve “İstiklal Marşımızı söylerken tüylerim diken diken olmuştu. O formayı giymek çok farklı bir duygu.” sözleriyle ifade ediyor o anı.

Basketbol onu sadece hayata bağlamamış, eşiyle de bu sayede tanışmış. Musa Bey taraftarı olduğu Beşiktaş’ın spor sayfasında Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın maçı olduğunu görür. İzlemek için gittiğinde onca erkek arasında tek kadın basketbolcu olan Yasemin dikkatini çeker. Maç bitiminde tanışırlar ve arkadaş olurlar. Arkadaşlık zamanla evliliğe uzanır. Önceleri Yasemin Hanım biraz tedirgin olur. Engelli olduğu için Musa Bey’in ailesinin kendisini gelin olarak kabul etmeyeceğini düşünür. Ancak aile çiftin kararına saygı duyar.

Yasemin Hanım iyi sporcu olduğu kadar iyi de bir ev hanımıymış. Bunu eşi Musa Bey söylüyor. Her gün sabah 6 buçukta kalkıp eşinin kahvaltısını hazırlıyormuş. Musa Bey’i işine yollayan Can, ev işleriyle meşgul oluyormuş. Antrenman olduğu günlerde ise salona gidip geliyormuş. Onun tek şikayeti sokağa tek başına çıkamayışı. Burada da eşi ona kol kanat oluyor.

***

Sporu ancak bebeğim için bırakırım

Beşiktaş’ın bayan tekerlekli basketbol takımı yok. Her ne kadar başarıyla mücadele etse de Yasemin Can için bunun getirdiği bazı zorluklar da varmış. Takım arkadaşlarıyla aynı soyunma odasını paylaşamadığından giyinmek onun için her zaman zor olmuş. Bunun için hemcinsleriyle mücadele etmenin kendisi için daha iyi olacağını söylüyor. Beşiktaş’ın bayan tekerlekli sandalye takımı kurmasını dört gözle bekliyor. İleride bebek sahibi olmanın hayalini kuruyor ve “Daha 24 yaşındayım. Spor için önümde yıllar var. Ancak ileride bebek sahibi olmak istiyoruz. O zaman basketbol oynamayı bırakabilirim.” diyor. Basketbola noktayı koyduktan sonra ise antrenör olarak görev yapmak istiyor.

***

Engelleri sporla aşsınlar

Herkesin engelli adayı olduğuna dikkat çekiyor genç sporcu ve engelli ailelerine sesleniyor: “Çocukları engelli olduğu için bazı aileler onları sokağa çıkartmıyor. Oysa herkes bir gün engelli olabilir. Ben bundan 10 yıl önce koşup yürüyordum, kaza sonucu böyle oldum. Beni hayata spor bağladı. Spor sayesinde sosyalleştim.” diyor. Engelliler için de uygun sporlar olduğunu anlatan Can, ailelerin araştırıp çocuklarını bu tür aktivitelere yönlendirebileceklerini belirtiyor.